Bu Blogda Ara

15 Şubat 2008 Cuma

'SEVGİLİM BİR ODUN'

14 Şubat furyasu bu senede sona erdi. Güne özel kampanyaların bir kısmı vadelerini devam ettirsede bugünden sonra seneye Şubat ayına kadar gündemde yer alması olası değil. Ama bu sene bir alışveriş merkezinin 14 Şubat reklamları nedeniyle daha fazla ve daha farklı gündeme geldi sevgililer günü. Bu reklam da halen konuşuluyor, yazılıyor ve çiziliyor.

Hemen başta belirtiyim, ben reklamı beğendim. Reklam bir kere çok sayıda kişiye ulaşarak temel hedeflerinden birine ulaşmayı başardı. Herkes bu reklamı konuştu. Satışlara etkisini ise bilemiyorum. İstinye Park'la görüşmek gerek.

14 Şubat, diğer özel günler gibi pazarlamacılar için mükemmel malzemeler. Hatta bu günleri bazen pazarlamacıların uydurduğunu düşünüyorum. En yoğun sevgilerden birisinin üstüne konumlandırılmış bir gün. İki kişinin arasındaki sevgiyi kutlamayı gerektiren bir gün ve hassas bir nokta. Bu günü kutlamanız ve hediye almanız bir incelik değil bir gereklilik bu günde. Hatta kapsamı her geçen yıl biraz daha artıyor. Sadece sevgililer merkezde değil artık, yanında anneniz babanız, aileniz, vatanınız vs.. bir çok değer var. İstinye park burada direkt kız ve erkeğin aşkına yönelmiş. Dedim ya bir incelik değil 14 Şubat'ta sevgilinize hediye almak, gereklilik. Bir işin gereğini yapmazsanız odun olursunuz. İstinye Park'ta bunu vurgulamış ve odun olmadığınızı sevglinize gösterin demiş. Bu konu hakkındaki haber yapılan sitelerdeki yorumlara baktığımda da genelde de benimsenmiş bir reklam olduğu görülüyor. Öyleki bir kişinin yaptığı yorum sanki böyle bir reklam çıksada sevgilime öfkemi kussam beklentisi içinde olduğunu gösteriyor. Şöyle demiş tüketici: "sevgilime hiç odun dermiyim ayip ama odunlara, en azindan onlarin isitma özelliği var benimki tam ankastre!" Aslında burdan bu reklam sayesinde insanların içinden söylediklerini dışa vurma cesaretininde oluştuğu gözüküyor.

İşin erkekleştirildiği yönündeki yorumlara nispeten katılıyorum. Bu gün adı üstünde sevgililer günü, erkeğin kıza sevgisi günü değil. Bu yüzden bu odunluğun her iki cinse de hitap ettiğini düşünüyorum. Bence istinye parkta bu düşüncede, keza odunun cinsiyetini alenen ortaya koyan bir imare yok. O yüzden bu konudaki eleştrilere pek katılmıyorum. Bu konu hakkındaki esas eleştiri sevdiğim bi abimin eleştrisi gibi olur. Mehmet adındaki abimin sevgililer günü hakkındaki eleştrisi aynen şu:

" Sevgililer günü ve benzeri günler insanları mutsuz etmek üzere planlanmış günlerdir. Yılın 364 günü sevgilim yoktur ve bunu dert etmem ama 14 Şubat gelir vay efendim benim neden sevgilim yok diye akşama kadar moral sıfır evde bunlalım içinde otururuz."
Doğruluğu tartışılır ama eleştrinin doğrusu budur bence. Bu eleştriye katılmayacak olan ilk kesim ise biz pazarlamacılar oluruz sanırım. Çünkü bu ve bunun gibi günler bizler için nimettir.
Bu konuda Sabah gazetesinde yayınlanan olumlu ve olumsuz uzman görüşleriyle konuyu kapatiyim.
PELİN ÖZKAN / MEDİA CAT
Mesaj olumsuz "Kendimi erkeklerin yerine koyarak, düşündüm. Bu reklam bana itici gelebilirdi. Nedeni de tonu iyi tutturulamamış bir espri anlayışı ya da olumsuz mesaj."
HALUK MESÇİ / MAHİ MAHİ
Erkek suçlanmış "İfadeler erkekleri suçlar gibi...Bunun cinsiyet ayrımcılığı olduğunu düşünüyorum. Erkekler biraz dikkatsiz. Ama iki billboard'la erkeklere taş atmak hakkaniyete uymaz."
GÜNSELİ ÖZEN OCAKOĞLU
Çok cesurca "Mesaj kütük gibi ağır. İstinyePark'ı cesaretinden dolayı kutlarım. Firma yeni bir Sevgililer Günü hatırlatmasının ötesinde yeni bir sevgili ilişkisi dönemi başlattı."

Hiç yorum yok: