Bu Blogda Ara

31 Ekim 2012 Çarşamba

Şanzelize Effect!

Çok değil, 1 ay önce tanıştım Şanzelize Kafe ile... Tanıtım filmleri sayesinde olmuştu tanışıklığımız. Heyecanımı hemen twitter hesabımdan paylaşmıştım. Evet, gerçekten o kadar kötüydü ki çok iyiydi.

Bugün, aradan geçen bir ay içerisinde son bir ayın marka bilinirliği en çok artan markası konumuna gelmek üzere olduğunu fark ettim. Keşfeden herkes, heyecanını gizleyemiyor, boy gösterdikleri mecralarda çeşitli şekillerde heyecanlarını ifşa ediyor.

Bir pazarlama bloğu sahibi olarak, böylesine bir büyüme trendinde olan markadan bahsetmeden geçmek bana yakışmaz dedim ve Şanzelize'nin özellikle sosyal medyada yarattığı sansasyonlardan örnekleri paylaşayım istedim. Ki, sosyal medyada var olmak isteyen markalar feyz alsınlar..! :)  

Tabi ki ilk sıra şanzelize kar topunu yaratan tanıtım filmlerinde:


23 Ekim 2012 Salı

Ali Ağaoğlu sells?

Herhangi bir ihtiyacınızı karşılamak istediğinizde sınırsız tercihinizin olduğu bir çağda yer alıyoruz. Alternatif bolluğunun zirve yaptığı günümüzde tüketiciler olarak tercihimizi belirlemek kolay olmamakla birlikte kendisinin tercih edilmesi için asıl zorluluğu yaşayan tarafta markalar/ürünler yer almakta. Bu paralelde kendisini diğerlerinden ayırmak için bir kişilik yaratmak ve algılarda doğru bir imaj yaratmak zorunda olan markaların bu noktadaki stratejilerinden birini reklamlarında ünlü kullanımı tercihi oluşturmakta. 

Kişilik ve imaj yaratılması amacı yanında satışa yöneltmek için tüketiciyi ikna etmek zorunda olan markalar, bu iknaya yönelik çabalarında ünlüler aracılığıyla güven yaratma hedeflerindedir. 

Amerika'daki televizyon reklamlarının %15'i dolaylarında tercih edilen ünlü kullanımının Hindistan gibi ülkelerde %50'lere vardığı yerde ülkemizde de hatırı sayılır örneklerinin olduğu kesin. Ülkemizdeki bu örneklerden en çarpıcısını ise Ağaoğlu markasının reklamlarındaki Ali Ağaoğlu kullanımı oluşturuyor.

5 Ekim 2012 Cuma

İyi İnsan...


5 yaşındaydım; annem ve babam öğretmen oldukları için anaokuluna başladığımda.. Ama çok sürmedi bu macera.. Sevmemiştim öğretmenimi çünkü..

23 yaşındaydım; üniversiteyi bitirip, askerliğimi de yapıp geldiğimde.. İlk işimdi, çok isteyerek ve ciddi bir mücadele sonunda elde etmiştim.. Ama çok sürmedi, 6 ay sonra ayrıldım.. Sevmemiştim müdürümü çünkü..