Bu Blogda Ara

24 Nisan 2013 Çarşamba

Anonim Mucitler ve Pazarlama Dehaları

Thomas Edison ve Graham Bell; 1800'lerde yaşasalar da günümüzün halen en bilindik isimleri... Dünyanın sonuna kadar da muhtemelen bu böyle olacak. Kolay değil, biri elektriğin, biri telefonun mucidi. 

Televizyonu icat eden John Baird de bu ikili kadar olmasa da her zaman adına ulaşılabilir olacak. 

Belki bu üçlü kadar yenilik getiren icatlar yapmamış olsalar da Steve Jobs, Sergey Brin ve Larry Page de her daim yaşatılacak diğer kişilikler. 

Peki ya gizemli mucitler?

Genellikle insanlığın hizmetine sunulan buluşlarının icat tarihi nedeni ile bildiğimiz bu efsanevi kişiler dışında hayran olduğum "anonim" mucitler var. Kim mi bunlar? Bakalım..:


Kocakarılar

Hemen her mevsim geçişlerinde yakalandığım kronik bir rahatsızlığım vardır; göz nezlesi. Düşman başına diyeceğim göz nezlesini bilen bilir; şelale gibi akan göz yaşlarına engel olamazsın ve herhangi bir göz işlevini (okumak, seyretmek vs..) gerçekleştirebilmen mümkün olmaz. Kuzey Koreli değilsen ve göz nezlesine liderinin ölümü anında yakalanmadıysan, her haliyle sinir bozucu bir hastalık.

İşte göz nezlesine yakalandığım bu anlarda küçüklüğümden itibaren annemin yegane ilacı "ılık çaya batırılmış pamuklar"dır. Yüzüstü uzanırsın ve çaylı pamuklar göze kapatılır. İşin garip (ama güzel) tarafı ise, işe yaraması! 

Başka örneklerine girmeyeceğim, çokçasına maruz kaldığınıza eminim. Aslen ilgimi çeken kısmı zaten işin büyülü tarafı. Kocakarı icatlarının genel özellikleri, neden işe yaradıklarının cevabının net verilememesi yanı sıra "deneme yanılmama" yöntemi ile günümüze kadar gelmeleri.

Elbette en büyük meraklardan biri de bunu ilk yapanın kim olduğu? Göz nezlesi özelinde bir hayal etmeye çalışın ilk deneyeni. Aklınıza nasıl bir betimleme gelirse gelsin komikliklerle dolu olacağına eminim. İlk denek olanın durumunu da betimlemek hayli eğlenceli; onu da atlamayın. 

Burçları Bulan Yüce İnsan

Günlük gazetelerin vazgeçilmez mecralarından, binlerce kitaba konu olmuş; günümüz akıllı telefonlarının da en gözde aplikasyonlarının oluşturulduğu burçların tarihi bildiğim kadarıyla Babillilere uzanıyor. Yani milattan öncelere... Bugün her hangi bir buluş/inovasyon yaptığınızı ve bunun binlerce yıl güncelliğini koruyacağını düşünün! İmkansıza çok yakın değil mi? Ama bir Babilli bunu başarmış.


İnsanların 12 ayrı karakter içerisinde sınırlanabilecek olması pek mantık dahilinde değil. Yükselen kombinasyonu ile birlikte bunu 144 karakter de yapsak yine mantığın biraz uzağında kalıyoruz sanki. Yaşamımızı yıldız hareketlerinin belirleyeceği noktasına ise astroloji bilgi yetersizliğim nedeni ile  hiç girmeyeceğim. Ancak mantıken kabul etme noktasında bu denli zorlanılan bir alanda insanlığı binlerce yıl meşgul edecek bir buluşa imza atan insanın önünde saygı ile eğiliyorum.

Üç Vakitçi Falcılar

M.S.600-700'lü yıllarda çizilmiş kartlarla milenyum çağında geleceği görenler mi yoksa telvenin fincandan süzülüşünün oluşturduğu şekillerle umut pazarlayanlar mı dersin... Yüzlerce, belki binlerce yıl önce gizemli bir pazarlama üstadı tarafından kuyuya atılan taşları, milyonlarca akıllı çıkarmaya çalışıp duruyoruz yıllardır. Hiçbir zaman kesin bir doğruya ulaşmayan varsayımlara dayalı gerek kahve falı gerekse tarot falı mucitleri, zamanında bunların patentini alabilme şansına sahip olsaydı, ne Bill Gates ne Carlos Slim zenginler listesinde zirvede kalabilirdi. 

Keyfi Tavlayan Acem

Aslında Tavla'nın mucidi pek gizemli değil. Tavlanın yaklaşık 1400 yıl önce İranlı Vezir Büzur Mehir tarafından 10 günde icat edildiği kabul ediliyor. Mucidi gizemli olmamakla birlikte hayran bırakıcı bir pazarlama gücü, onu es geçmememi gerektirdi. 

Tamamen hazsal ihtiyaçlara hitap eden bir ürün geliştirip, bunun binlerce yıl rağbet görmesi... Üstelik herhangi bir geliştirme/inovasyona tabi olmadan; bin yıl önce ne ise bugün de o olarak. Birçok oyun, birçok spor benzer şekilde günümüze uzanmış olsa da, tavlanın icadındaki ihtişam bu ve benzeri özellikleriyle hep bir adım önde. 

Ayrıca hikayesi de var. Karşılıklı altışar hane 12 ayı, 15 beyaz ve 15 siyah pul ayın 15 gece ve 15 gündüzünü, karşılıklı 12 hane de günün 24 saatini temsil ediyor. Tam bir pazarlama harikası!
Başta da belirttiğim gibi, elektriğin, telefonun mucidi her zaman daha bilindik olacak. İnsanlığın hizmetine harika ürünler sunmuş; hayatı kolaylaştıracak bir çok yeniliğin de temelini atmışlar. Ancak tavla, burç, fal gibi buluşlar, pazarlama özelinde çok daha ihtişamlı. Doğrudan ihtiyaca hitap etmeyen ürünler ile onlarca kuşağa hitap etmek!

Son not olarak; ilk çağlarda tekerleği bulan mucidin icadı tarih yazmış olabilir ama pazarlama dahisi olan, "insanların vizyonuna göre hareket etseydim hızlı koşan atlar yapardım" diyen Ford'tur. Ve işin kar kısmı, dahiliği pazarlama noktasında kullananları sever. Telefonu bulan Graham Bell olsa da, sefasını süren Steve Jobs olmuştur bu yüzden... 



Hiç yorum yok: