Bu Blogda Ara

22 Eylül 2013 Pazar

Basit ama Zor iş: Meraklandıran Reklam...

Merak... Belki de dünyanın gelişmesindeki birincil motivasyon! Amerikayı keşfettiren, telefonu icat ettiren heves... 

Merak... Başına iş açabilecek gereksiz bilgi öğrenme güdüsü! Komşuya giren yabancıyı gözetlettiren, iş arkadaşının e-postalarını karıştırtan heves... 

Artısı ve eksileri ile bir insanı harekete geçirebilecek en önemli duygularımızdan olan merak, haliyle tüketici davranışlarına yön vermede de oldukça etkili. Yeni bir ürünün, yeni bir markanın en büyük yardımcısı olan merak, pazarlamanın her alanında karşımıza çıkabilmekte. Özellikle reklamlardaki kullanımı hayli keyifli sonuçlar doğuruyor. 

Dilimize de orjinalindeki kullanımı olan "teaser" olarak yerleşen reklamda merak/meraklandırma kullanımı, piyasaya yeni sürülecek olan bir ürün için hazırlanacak reklam kampanyasında ilk akla gelecek strateji kuşkusuz. Bunun en güzel uygulamalarından biri Motorola'ya ait: 



9 Eylül 2013 Pazartesi

Tüketim İle Üretebilmek ve Zenginlik Olgusu...

Dünya Doğal Hayat Fonu’nun 2002 yılında yayınladığı rapor, mevcut tüketim artışının aynı hızla devam ederse 2050 yılında canlı yaşamının sürebilmesi için dünya gibi iki gezegene daha ihtiyacımız olduğunu söylüyordu... Son veriler ne yöndedir bilemiyorum ama tüketim artışındaki ivmenin devam ettiği iddiası, tüketimin son 10 yılda azalan bir ivmede olduğunu söylemekten çok daha kolay ve akla yatkın geliyor. 

Kuşkusuz tüketim çılgınlığı adı altında yaratılan farkındalık da 2002 yılındaki seviyelerin çok ötekisinde. Daha bilinçli tüketici, daha bilinçli markalara sahibiz. Sürdürebilirlik kelimesinin popülaritesi ile de bu farkındalığın sağlamasını yapabilmek mümkün. 

Tüketim artışındaki hızın devam ettiği iddiası ile artan bilinçli tüketim anlayışının çeliştiğini düşünmek ise yanlış olur. Derinlemesine girmeden, genel toplamda insanları “tüketime” yönelten motivasyonun,  “doğayı koruma / ortak yaşam alanı / gelecek nesiller / sağlıklı toplum” gibi motivasyonlardan halen, daha kuvvetli olduğunu söylemek yeterlidir sanırım. Ayrıca özellikle ülkemizde sürdürülebilirlik kavramının henüz teorinin altın çocuğu aşamasında olduğunu da söylemeliyiz. Kulağa çok hoş gelen sürdürülebilirliğin uygulamadaki örnekleri henüz tüketimin karşısına dikilmesini sağlayacak bir olgunluğa sahip değil.

3 Eylül 2013 Salı

Dağları Yerinden Oynatan Gerçekler Değil, İnançlardır...

Fethedilmeyi bekleyen milyonlarca müşteri ve fetih hayalleri için yaman bir savaş içerisindeki binlerce marka... Ve bu savaşın en değerli silahı: hikayeler...

Bugün yüksek lisans programlarına konu olan hikaye anlatımı, bir mülakatta da "bize hikayeni anlat" sorusu ile karşınıza çıkabilir. Kutsal kitapların bile hikayeler üzerine kurulduğunu düşündüğümüzde gücünü biraz daha idrak etmemizi kolaylaştıracak; markalar yanı sıra, kişisel olarak da büyük ihtiyacımız olan hikaye anlatımının genel bir derlemesi için buradan devam edebilirsiniz...